Bilgi Üniversitesi ve Üstün Zekalılar Enstitüsü, üstün zekalı çocukların fark edilmesi ve doğru eğitimi görebilmeleri için, eğitmenlere ve okul yöneticilerine yönelik bir sertifika programı başlattı. Programın açılış resepsiyonunda Dünya Üstün Zekalılar Birliği Başkanı Prof. Dr. Taisir Subhi Yamin konuşmacı oldu. Konuşmanın sonunda Prof. Yamin ile bir röportaj yapıldı.
Yetenek, üstün zeka ya da yaratıcılık... Bunlar doğuştan mı gelir? DNA'mızda mı var yani?
Bu konuda üç farklı görüş var. Bir kısım "genetik" diyor, bir kısım çevresel faktörlerin etkisini savunuyor. Bir de "ikisi de" diyenler var. Ben bu üçüncü gruba giriyorum. Genetik faktör kişinin bir potansiyeli olduğunu gösteriyor, çevresel faktörler de bu potansiyeli geliştiriyor. İkisi bir arada olunca ancak kişi üstün zekalı olabiliyor.
Kaç yaşlarında bir çocuğun üstün zekalı olup olmadığını anlarız?
Bu çocukları mümkün olduğu kadar erken keşfetmek bizim için çok önemli. 9 yaşından itibaren bazı çocuklara potansiyel üstün zekalı diyebiliriz.
Okullarda tarama
testi yapılmalı
Nasıl diyeceğiz peki?
Çocuğun performansını ölçebileceğimiz araçlar var. Öncelikle okullarda bu çocuklara tarama testi yapılmalı. Tarama testinde potansiyeli olan çocuklara IQ testi, yaratıcılık testi vs. uygulanmalı.
Evde bunu keşfetmenin yolu var mı?
Anne-babalar bu konuyla ilgili kitaplar okumalı, bu çocukları nasıl ayırt edebileceklerini öğrenmeliler.
Bize birkaç örnek verebilir misiniz?
Mesela 6 yaşında bir çocuk bir proje yaptığında, ortaya çıkan şey yaşıtı çocukların kapasitesinin yani ortalamanın çok üstündedir. Üstelik bunu diğerlerine göre çok daha çabuk yapar. Çok soru sorarlar. Başka insanların hayatı, dünya dışındaki yaşam, bizi nelerin hasta ettiği, ölünce ne olacağımıza dair konular üzerinde kafa yorarlar. Kendi yaşıtlarından daha büyük çocuklarla arkadaş olma eğilimindedirler. Kelime hazineleri çok geniştir. Bir yetişkin kadar düzgün cümlelerle konuşurlar. Bu tür davranışlar önemli ipuçlarıdır.
Peki çocuğun üstün zekalı olduğunu anladık. Nasıl bir eğitim görmeli bu çocuk?
Farklı. 5 yaşında okuma yazmayı kendi kendine söken çocuklar var. Ve bu çocuklar ilkokula başladığında tekrar okuma yazmayla karşılaşıyorlar. Düşünsenize onlar için ne sıkıcı. Bu çocukların eğitimi için evde, okulda, haftasonu ya da yaz tatilinde farklı programlar uygulanmalı. Bu çocukları önce ayırdetmek, sonra doğru eğitimi vermek için önce eğitmenler eğitilmeli.
Peki çocuk doğru eğitimi almazsa ne olur?
Birçok şey. Sosyal ve duygusal problemleri olan, arıza bir tip olabilir. Eğer bu kişileri siz meşgul tutmazsanız, onlar çevrelerini sorunlarıyla meşgul edecektir. Enerjilerini bir yere harcamak zorundadırlar çünkü. "Fark etmiyorsunuz ama biz buradayız" mesajıdır bu. Ya da kapasitelerinin altında işler yapabilirler. "Kimse beni umursamazsa, ben de kimseyi umursamam" deyip ortalama bir insan olarak kalmayı tercih ederler. "Tamam, insanlar bizi umursamıyor ama ben kendimi umursamalıyım" deyip kendilerine yatırım yapanlar vardır bir de... Bu kişiler iş hayatında çok başarılı olan, erken yaşlarda belli mevkilere gelen, liderlik güdüsü fazla olan kişilerdir. Yani hayata tutunmayı başaranlardır. Türkiye'yi terkedip, yurtdışında çalışmayı tercih eden üstün zekalı kişi sayısı da bir hayli fazla.
Bu kişilerin yüzdesi kaç?
Üstün zekalı kişilerin oranı popülasyonun yüzde 3'ü kadardır.
"Alt tarafı yüzde 3. O kadar da şart değil bu eğitim" diye yaklaşanlar var mı?
Tabii. Ve bu bakış açısı çok yanlış. Amerika'ya veya diğer gelişmiş ülkelerde üstün zekalıların eğitimine yönelik programlar olmasaydı, şu anda bulundukları yerlerde asla olamazlardı. Üstün zekalıların eğitimi bir ülkenin geleceğine en büyük yatırımdır. Gördüğümüz insanların büyük çoğunluğunun ortalama olması, bu gerçeği değiştirmez. Mesela bankacılık sektöründe milyonlarca kişi çalışmaktadır. Ama ihtiyacı gözlemleyerek yeni ürün üretebilen ya da sektöre yenilik getiren yaratıcı insanlar tüm çalışanların yüzde 2'si-3'ü kadardır. O yüzde 3 olmasa, sektör kendini geliştiremez ve sistem çöker. Hayatımıza hiçbir yenilik gelmez. O kadar önemli.
Ebeveynler bu çocuklara nasıl destek olmalı?
Bu da çok önemli. Doğru yaklaşım, yardım için mutlaka uzman desteğine ihtiyaçları var. Kendi başlarına yönetmeleri zor. İtiraf etmem gerek ki bu görev daha çok anneye düşüyor. Sonra da okul çok önemli.
Üstün zekalı
çocuklar harcanıyor
Siz üstün zekalı mısınız?
Üstün zekalı değilim. Ama üstün zekalı insanların gözümün önünde nasıl harcandığına şahit olmuş biriyim. Üniversitedeyken çok yüksek yetenekleri olan bir sıra arkadaşım vardı. Benden çok daha zekiydi. Tüm matematik problemlerini birkaç farklı yöntemle çözebiliyordu. Şu anda taksi şoförlüğü yapıyor. Bu beni çok üzen bir olaydır.
Türk insanlarının zekasını nasıl değerlendirirsiniz? Aziz Nesin'in meşhur bir lafı vardır "Türkler'in yüzde 60'ı aptal" diye...
O lafı bilmiyorum ama üstün zeka kavramını milletlere, ırklara, dinlere göre ayıramayız. Her toplumun yaklaşık % 3'ü üstün zekalıdır. Ancak Amerika'da bu yüzde 3 keşfedilerek eğitiliyor, Türkiye'de eğitilemiyor. Aradaki fark bu. Şunu da belirtmem gerek. Ben Ürdünlüyüm. Yani Arabım. Ama kökenim Türk. Bu topraklar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış topraklar. Çoğu Avrupalının da köklerine bakarsanız, bir Türklük bulursunuz.
Üstün zekalı bir Türk ismi verir misiniz bize?
Tarihe dönersiniz birçok üstün zekalı Türk görürsünüz, Mimar Sinan gibi... İsim vermek yanlış olur. Google'larsanız kim olduklarını siz bulursunuz. Çok ünlü Türk fizikçileri, matematikçileri, sanatçıları var.
Politikacıların zekası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Sosyal zekaları var. Toplumun dinamiklerini biliyorlar. Kendi görüşleri, kendi ajandaları var. Güç kontrolü için bunlar olmak zorunda.
Üstün zekalı bir politikacı ismi verebilir misiniz?
Veremem. Üstün zekalı olup olmadıklarını anlamam için onlara test uygulamam gerekir.
Howard Gardner'ın çoklu zeka teorisine inanıyor musunuz? Türkiye'de bunu örnek alarak eğitim veren okullar var.
Hayır. Bu teoriyi ve Howard Gardner'ı benimseyen insanlarla sohbetlerimde hep çekişiriz. Bir teoriniz varsa, bunun araçları olmalıdır. Yani önce bir tarama metodu, sonra ölçme testi, sonra da eğitim programı. Gardner'ın teorisinde bunların hiçbiri yok. Hepsi havada. Bu teoriyi araçlara dökmek isteyen bir meslektaşım oldu ama başaramadı.
İleri zekalı
çocuklar da kollanmalı
Peki üstün zekalıların eğitimi okulların programına nasıl girecek?
Bir şekilde girmek zorunda. Hükümet insanların ihtiyacına göre bir eğitim sistemi oluşturmalı. Tüm öğrencilerin aynı beden kıyafeti giymesi gibi bir şey bu. Kimine bol gelir, kimine de dar. Zeka geriliği olan çocuklar için eğitim programları var Türkiye'de. Bu programları kıskandığımı itiraf etmeliyim. Zeka geriliği olan çocuk kollanıyor da, ileri zekalı olan niye kollanmıyor? Hiç adil değil.
Milli Eğitim Bakanlığı'na bir mesajınız var mı?
ICIE (Eğitimde Yaratıcılık Uluslararası Merkezi) ve (WCGTC) Dünya Üstün Zekalılar Birliği'ni temsilen, kendileriyle görüştüm. Türkiye'deki okullara bu programı getirmek istediğimizi anlattım. Ama bir cevap çıkmadı. Bunu eleştiri olarak algıladılarsa, bu onlara kalmış. Ama biz ülkenin iyiliği için bu programı getirmek istiyoruz ve hükümetle ortak bir çalışma yapmayı arzuluyoruz. Bilgi Üniversitesi'nin kapıları açması beni çok mutlu etti.
Türkiye'de üstün zekalılara yönelik eğitim veren okul yok yani...
Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulu var ve yılda 24 tane üstün zekalı çocuk alıyor. Bunun haricinde bazı özel okullar hızlandırma programı uyguluyor bu çocuklara. Ama bunu Milli Eğitim'in programını baz alarak yapıyorlar. Mecburlar çünkü. Üstün zekalı çocukların bazıları 6 yaşında çarpmayı, bölmeyi çözmüş oluyor. Yani bu çocukların dördüncü sınıf düzeyinde eğitim görmesi lazım. Beyazıt Ford Otosan dahil, bunu yapan hiçbir okul yok Türkiye'de.
Üstün zeka ile yetenek arasındaki fark
Üstün zekalı: Yüksek IQ'ya sahip, öğrenme kapasitesi ve akılda tutma kapasitesi yüksek, olaylar arasındaki ilişkileri diğerlerinden önce kurabilen, kısmen yaratıcı, belli başlı davranış özellikleri olan kişiler. Mesela risk alırlar, yaratıcı fikirler üretirler.
Yaratıcı: Yaratıcı insanlar da üstün zekalıdır. Ama yaratıcılık özellikleri daha fazladır. Yeni fikirler, yeni ürünler üretirler, icat ederler, keşfederler.
Yetenekli: Bu kişiler üstün zekalı ya da yaratıcı değildir ama belli alanlarda çok yüksek başarılara sahiptir. Mesela çok yetenekli futbolcular, sokak ressamları ya da müzisyenler bunun örneği.
Üstün Zekalılar Enstitüsü Başkanı Murat Cebeci:
Biz keşfediyoruz, Bilgi Üniversitesi eğitiyor.
Bilgi Üniversitesi ile birlikte yapacağımız programlar şöyle:
1) İdareci Eğitimleri: Üstün zekalıların eğitimi, program ve müfredatın uygulanması, liderlik konuları... Toplam 140 saatlik bir program.
2) Öğretmen Eğitimleri: Üstün zekalılara yönelik eğitim materyalleri, eğitim modelleri, üstün çocukların tespit edilmesi, öğrencilerin problemleri... Toplam 180 saatlik bir program.
3) Yaz okulu: Sadece üstün zekalı çocukların kabul edileceği özel olarak tasarlanmış yaz okulu. Tabii yüzme, basketbol gibi spor aktiviteleri de olacak.
4) Çocuk Üniversitesi: Üstün zekalı çocukların üniversiteden kendilerine özel dersler almasını sağlayacak bir sistem. Bunun çalışmalarına devam ediyoruz.
İdareci ve öğretmen eğitimlerini, dünya çapında konusunda isim yapmış, alanlarının en uzman kişileri verecek. Bu eğitimlere bazı özel okullar katılacak. Milli Eğitim'e bağlı Bilim Sanat Akademileri'nin öğretmenlerinin de katılımını bekliyoruz. Üstün zekalılar eğitimi konusundaki en son teknolojiyi bu idareci ve öğretmenlerimize aktarmış olacağız. Yaklaşık 100 üstün zekalı çocuğa Bilgi Üniversitesi yaz okulu ve çocuk üniversitesinden faydalanma imkanı tanıyacak.
6 Mayıs 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.